Test Psikolojisi: Geliştirici ve Testçi Arasındaki İş Birliği Nasıl Geliştirilir?
- Melih Can Demirtel

- 27 May
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Ağu
Hepimiz belirli görevlerde, roller ve pozisyonlar üstlenerek farklı ekiplerin bir parçası olarak çalışıyoruz. Ekip çalışması kimi zaman oldukça verimli, kimi zaman da çeşitli zorluklar barındırabiliyor. Bu zorlukların temelinde genellikle bireylerin birbirlerine olan yaklaşımları ve iletişim tarzları yer alıyor. Özellikle geliştirici ve testçi arasındaki iş birliği doğru yönetilmediğinde çeşitli problemler doğurabiliyor. Bu nedenle konu, ISTQB Temel Seviye müfredatında dahi yer bulmuş önemli başlıklardan biridir.

Test Psikolojisi
Onay Önyargısı (Confirmation Bias)
Test sürecinde en sık karşılaşılan psikolojik tuzaklardan biri onay önyargısıdır. Test uzmanlarının, belirli bir geliştiricinin kodlarında mutlaka hata bulacaklarına inanarak yaklaştıkları veya belirli modüllerin çalışmadığını varsaydıkları durumlar, test sürecinin tarafsızlığını zedeleyebilir. Benzer şekilde geliştiriciler de bazı test uzmanlarından gelen geri bildirimleri sürekli hatalı veya abartılı bulma eğiliminde olabilir.
Bu nedenle tüm paydaşların, sürece önyargısız yaklaşması, kaliteyi artıracak temel davranışlardan biridir. Unutmayalım ki test sürecinin hedefi hata aramak değil, kaliteyi artırmaktır. Takım çatışmaları değil, ekip uyumu öncelik olmalıdır.
İş Birliği ve Ekip Çalışması
Yazılım projelerinde kavga, anlaşmazlık ya da bireysel çatışmaların kazandırdığı hiçbir şey yoktur. Bugüne kadar “İyi ki tartışmışız, bu sayede projeyi erken bitirdik!” diyen kimseyle karşılaşmadım. Aksine, çatışmalar kaos ortamı yaratır ve kaosun olduğu yerde kalite ve kontrol düşer.
Yazılım geliştirme ve test süreçlerinde kişisel değerlendirmeler yerine, nesnel verilere ve somut iş çıktısına odaklanmak gerekir. Hatalar bireylerle değil, işlevlerle ilgilidir. Kimin yaptığı değil, neyin yanlış çalıştığı önemlidir. Hepimiz farklı kişilerle çalışıyoruz, bazılarını daha çok seviyoruz, bazılarını daha az. Ancak kişisel hislerin iş süreçlerine yansımasına izin verilmemelidir.
Empati Kurun
Empati yalnızca test süreçlerinde değil, hayatın her alanında gereklidir. Geliştirici, karmaşık bir algoritmayı yazmak için günlerce emek harcamış olabilir. Bu nedenle tespit ettiğiniz hataları bildirirken, suçlayıcı değil yapıcı bir dil kullanarak sürece katkıda bulunmak önemlidir. "Nasıl daha iyi yapabiliriz?" sorusu, ekibin gelişimi için atılacak en doğru adımdır.
Anlaşıldığınızdan ve Anladığınızdan Emin Olun
Profesyonel hayatta sık karşılaştığım durumlardan biri de kişilerin, anlamadıkları halde anlamış gibi yapmalarıdır. Bu durum, çoğu zaman çekingenlik ya da utanma duygusundan kaynaklanır. Ancak yazılım geliştirme projelerinde en büyük başarısızlık nedenlerinden biri, yanlış anlamadır.
Anlamadığınızda sormaktan çekinmeyin. Sadece siz değil, başkaları da anlamamış olabilir. Anladığınızı düşündüğünüz bir konuyu bile tekrar dinlemek, farklı bir açıdan bakmanızı ve pekiştirmenizi sağlar. Özellikle çok uluslu ekiplerde, dil farklılıklarından dolayı iletişim daha da karmaşık hale gelebilir. Bu nedenle önemli bilgilerin ardından kısa bir özet yapmak, hem sizin hem de karşınızdakinin doğru anladığından emin olmanıza yardımcı olur.
Net Test Hedefleri, Planları ve Davranışları Belirler
Yönetim tarafından net olarak iletilen test hedefleri, ekip üyelerinin planlarını ve iş yapış biçimlerini doğrudan etkiler. Açık hedefler, daha odaklı bir yaklaşım ve daha verimli bir test süreci sağlar. Belirsiz test hedefleri, yalnızca zaman kaybına değil, kaynak israfına da neden olabilir.
Psikolojik Çıkmazlar
Tüm bunlara rağmen yazılım test süreçleri, test uzmanları ve geliştiriciler için bazı psikolojik baskılar barındırabilir:
Başarısız test sonuçları geliştirici açısından kişisel bir başarısızlık gibi algılanabilir.
Hiç hata bulamayan test uzmanı kendisini yetersiz hissedebilir.
Bu durumların üstesinden gelmenin yolu sürekli gelişim ve farkındalıktır. Ortak hedefimizin daha kaliteli ve kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayan bir ürün ortaya koymak olduğunu unutmamalıyız. Eğer geliştirici sürekli aynı hataları yapıyorsa, kendi içinde kök neden analizi yapmalıdır. Aynı şekilde test uzmanı sistemde hiç hata bulamıyorsa, test bakış açısını gözden geçirmelidir. Unutulmamalıdır ki, bir sistemde hiç hata bulamamak, sistemde hata olmadığı anlamına gelmez. Testin amacı hataların varlığını göstermektir, yokluğunu kanıtlamak değil.
Testçinin Dünyası
Test uzmanları...
Bir şeyleri kırmaktan keyif alır.
Oyuncakların içini açıp kurcalar.
Bitmek bilmeyen sorular sorar.
Ama iyi niyetlidir. Hata değil, gelişim fırsatları arar.
Testçinin Jargonu
İletişim dili test süreçlerinde kritik öneme sahiptir. Birkaç örnekle açıklayalım:
Yanlış:
“Burada şu hataları yapmışsın.”
Doğru:
“Bu yazılımda şu hataları tespit ettim.”
Yanlış:
“Bu geliştiricinin hatalarını ortaya çıkarırsam öne çıkarım.”
Doğru:
“Hata bulmam işimi iyi yaptığım anlamına gelir.”
Gördüğünüz gibi, ben merkezli ve suçlayıcı bir dilden uzaklaşıp, yapıcı ve nesnel bir iletişim kurmak mümkündür. Unutmayın: Müşteriye ulaşan bir hata para, zaman, itibar kaybı demektir. Sürüme girmeden tespit edilen hata ise bir başarıdır.
Yazılım test süreçleri yalnızca teknik değil, aynı zamanda insani yönleri güçlü bir disiplindir. Doğru iletişim, empati, işbirliği ve psikolojik farkındalık ile test sürecini yalnızca daha verimli hale getirmez, aynı zamanda daha anlamlı kılarsınız. Testlerinizde başarılı sonuçlar almanız dileğiyle.




Yorumlar